CHP Genel Başkanı Özgür Özel: Bu ülkeye sahip çıkmanın en kısa vadeli eylemliliği, pazar günü sandıklara gitmektir

Posted by

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu ülkeye sahip çıkmanızı bekliyorum. Bu ülkeye sahip çıkmanın en kısa vadeli eylemliliği, pazar günü sandıklara gitmektir, Atatürkçülere, Atatürk’ün partisine oy vermektir.” dedi.

Bakırköy’deki bir otelde düzenlenen “İftarda Rumeli ve Balkan Buluşması” programında konuşan Özel, genel başkan seçildikten sonra ilk ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne, ikinci ziyaretini de Bosna Hersek’e yaptığını söyledi.

Eski Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzetbegoviç’ten bahseden Özel, şöyle konuştu:

“Aliya İzetbegoviç’in mezarının başında şunu hatırladık. ‘Unutulan, unutturulan katliamlar, tekrarlanır.’ Çok büyük acılar çektik. Çok büyük haksızlıklara uğradık. Soykırımlara uğradık ama orada çektiğimiz acıları unutmadığımız ve unutturmadığımız sürece bir daha öyle acılar yaşamayacağız. Katliamlarda, soykırımlarda, devletlerin uyguladıkları baskılarda hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, o günden bugüne bizleri taşıyan büyüklerimize de minnet duygularımızı ifade etmek isterim.”

Osmanlı Devleti’nin, Batı’ya doğru yürüyüşünün durmasıyla yükselişinin durduğunu dile getiren Özel, Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet’in, 6 dil bildiğini, bilime, fenne, mühendisliğe önem verdiğini, bir çağ kapatıp bir çağ açtığını ve İstanbul’u armağan ettiğini belirtti.

Bilimin terkedilmesiyle nelerin yaşandığını tarihin tanıklarının torunları olarak bildiklerini söyleyen Özel, Türkiye siyasetine son dönemlerde istikamet vermeye çalışan ve seçmen davranışlarını etkilemeye yönelik olarak bir “beka sorunu” tartışması yaşandığını söyledi.

Osmanlı döneminde, devrin ülkelerinin bilimle, matbaayla, fenle, teknolojiyle, mühendislikle geliştiğine, Osmanlı’nın ise bambaşka yerlere savrulduğuna işaret eden Özel, “En nihayetinde ‘beka sorunu’ ortaya çıktı. Bu toprakları istila ettiler, işgal etmeye kalktılar. İlk kez Çanakkale’de tanınan, devleşen ve daha sonra da Kurtuluş Savaşı’nı gerçekleştiren Gazi Mustafa Kemal de İstanbul’daydı. O işgal donanmaları geldiğinde birileri o donanmaya kırmızı halı sererken bizimki Kartal istimbotunun ucuna çıkmış, yanındaki yaverine ufuktaki gökyüzü renkli gözleriyle şöyle sesleniyordu: ‘Üzülme evlat geldikleri gibi gidecekler.'”

Bugünkü esas beka sorununun, dünyadaki güçlü, gelişmiş ülkelerin Türkiye üzerinde hayal kurması olmadığını kaydeden Özel, “Bugün esas beka sorunu, bu ülkenin gençlerinin, dünyanın başka ülkelerinde hayal kurmasıdır.” diye konuştu.

Özel, “Bu ülkede 5 vakit camilerden ezan okunuyorsa, bu ülkede ay yıldızlı al bayrak özgürce dalgalanıyorsa, bu ülkede herkes istediği gibi inanıyor, ibadet ediyorsa, bunların hepsi, bu salondakilerin, bu ülkedekilerin dedelerinin, ninelerinin, mavi gözlü o devin hayaline inandıkları ve onunla birlikte yürüdükleri içindir.” ifadelerini kullandı.

“Bu ülkeye sahip çıkmanın en kısa vadeli eylemliliği, pazar günü sandıklara gitmektir”

Gençlere bir sorumluluk hatırlatmak istediğini söyleyen Özel, şunları kaydetti:

“Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkeyi Cumhuriyet Halk Partisinin genel başkanlarına emanet etmedi. Ne milletvekillerine emanet etti ne belediye başkanlarına… Çok kolaydı, askerdi, orduya emanet edebilirdi, genelkurmay başkanlarına dahi emanet etmedi. Bu ülkeyi biz kurduk. Onu yükseltecek ve yüceltecek sizlersiniz derken, vasiyeti, emaneti siz gençlerimizeydi. Bu emaneti hatırlatıyorum. Size çok güvendiğimizi sizinle birlikte olduğumuzu, bu ülkenin, yarınlarının bütün umudunun siz gençlerde olduğunu, asla küskünlük, kırgınlık, yılgınlık yerine size yakışan enerjiyle, umutla, şevkle bu ülkeye sahip çıkmanızı bekliyorum. Bu ülkeye sahip çıkmanın en kısa vadeli eylemliliği, pazar günü sandıklara gitmektir, Atatürkçülere, Atatürk’ün partisine oy vermektir.”

Orucun sadece sahurla iftar arasında aç ve susuz kalmak ile nefse hakim olmak olmadığını belirten Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“O midenin orucudur. Tutulan oruçları Allah kabul etsin. Ağzın orucu, kulağın orucu, dinin orucu ve kalbin orucu ramazanı tam olarak idrak etmek, yaşamak ve hak etmek için önemlidir. Ağzın orucu, şüphesiz kötü söz söylememek, yalan konuşmamak, iftira atmamakken, kulağın orucu, kötü sözü duymamak, dedikoduya kulak asmamak, kötü de duysa duymazdan gelmek, bağışlayıcı olmaktır. Zihnin orucu, hep iyiyi hayal etmek, güzel şeyler için plan yapmak, iyi bir gelecek hayal etmekken, kalbin orucu da, dünyanın neresinde bir çocuk kalbi korkuyla, dünyanın neresinde bir kadının kalbinde evlatlarıyla ilgili, kendisiyle ilgili bir korku varsa o korkuyu duymak, o kalple o kalbin duygularıyla hislenmek ve onun için mücadele etmek her Müslüman’ın görevidir. Bugün Filistin’de İsrail’in aylardır sürdürdüğü saldırılarla 30 binin üzerinde, yarısı kadın ve çocuklardan oluşan şehitlerimiz vardır.”

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir